Translate Turkish Arabic كفاية عالية
Turkish
Arabic
related Results
-
podyum (n.)more ...
-
verim (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
ehliyet (n.)more ...
-
iktidar (n.)more ...
-
yetenek (n.)more ...
-
gına (n.)more ...
-
doyum (n.)more ...
-
hoşnutluk (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
kafi (adv.)more ...
- more ...
Examples
-
Dağ yeterince yüksek değil.أسواركَ ليست عالية كفاية
-
Mümkün olduğunca büyük.المخاطرة هنا عالية كفاية لتكون محتملة
-
- Ne kadar yüksekti? - Olanları görebilecek kadar yüksekti.كم علوّها ؟ - عالية كفاية لترى كل شيء-
-
Ne kadar yüksek? Her şeyi görebilecek kadar.كم علوّها ؟ - عالية كفاية لترى كل شيء-
-
Ne onun sana minnettar olabileceği kadar az... ...ne de senin ona minnettar olabileceğin kadar yüksek.وليست عالية كفاية لتكوُن ممتنّاً إليها
-
Kubbe yagmur bulutlari icinde olusacak kadar yuksek midir?هل هذه القبة عالية كفاية لتتشكل الغيوم ؟
-
Öyle görünüyor... ...ve ben de bu işten paçamı sıyıracak kadar... ...besin zincirinde yükselemedim.يبدو الامر كذلك ولست في موقع عال كفاية كي أحمي نفسي من هذه الورطة
-
O meteorda yeteri miktarda demirli metal varsa... ...patlama sonucu elektromanyetik bir darbe oluşabilir.حسنًا، إن كان بالنيزك تركيز عال كفاية منهم فلربما سبب ذاك الإنفجار نبضة كهرومغناطيسية
-
Ne onun sana minnettar olabileceği kadar az... ...ne de senin ona minnettar olabileceğin kadar yüksek.ليسَت مُنخفِضة كفاية لتكُون ممتنةُ إليكَ وليست عالية كفاية لتكوُن ممتنّاً إليها
-
Mevzu yeterince ciddi iken... ...basit bir trafik cezası bile ölüm kalım meselesi olabilir.عندما تكون المخاطر عالية كفاية مخالفة سرعة بسيطة من الممكن أن تصبح مسألة حياة أو موت